SELÜLİT TEDAVİSİ
Selülit, bayan vücut silüetinde değişim yaratan lokalize metabolik bir problemdir. Bayanlarda özellikle basen bölgesinde, alt bacakta ve karında deride gamzelenme, nodülarite ile seyreden bir durumdur.
Fibröz bağ dokusu içerisine deri altı yağ dokusunun fıtıklaşması sonucu deride portakal kabuğu görünümü oluşturur.
Selülit obeziteden farklı bir durum olup, normal kilolu bayanlarda da görülebilir.
Obezite yağ dokusunun hiperplazisi ve hipertrofisi ile karakterize olup, sadece pelvis, kalça veya karın bölgesi ile sınırlı değildir.
Fakat selülit ise genellikle kalça, bacak ve karın alanlarında lokalize görülür, fiziksel olarak fit görünümlü pek çok bayanda bile izlenebilir.
*Selülit gelişiminde genetik yatkınlık önemli rol oynar
*Daha sıklıkla bayanlarda görülmekle birlikte, erkeklerde de izlenebilir
*Selülit östrojen tarafından tetiklenir, bu nedenle bayanlarda daha sıktır
*Etnik olarak beyaz bayanlarda Asyalılara göre daha sıktır
*Yüksek derecede karbonhidrat içeriği ile beslenenlerde daha sıktır
*Hareketsiz yaşam tarzı, mikrosirkülasyonu ve lenfatik dolaşımı bozarak selülite yatkınlık oluşturur
*Hamilelik sürecinde, artmış hormon seviyelerine bağlı selülit daha sık görülür
SELÜLİT DERECELENDİRMESİ
Selülit klinik görünüm şiddetine göre derecelendirilir. Cilt gevşekliği selülitin şiddetinde rol oynar.
Evre 1; Ayakta ve yatarken gamzelenme izlenmez, cilt sıkıştırıldığında portakal kabuğu görünümü mevcuttur
Evre 2; Gamzelenme ayakta var, yatarken yok
Evre 3; Gamzelenme ayakta ve yatar pozisyonda mevcuttur.
SELÜLİT TEDAVİSİ
Selülit tedavisinde hastanın geçmiş dönemdeki detaylı öyküsü ve detaylı fiziksel muayene uygun tedaviyi seçmede önemli rol oynar.
Farmakolojik Tedavi
Çeşitli farmakolojik ajanlar selülit tedavisinde topikal olarak kullanılabilmektedir.
Metil ksantinler, retinoidler, laktik asid ve herbal ajanlar topikal olarak kullanılabilir.Ancak bu terapilerin etkinliğine ilişkin geniş çaplı çalışmalar mevcut değildir. Topikal olarak kullanılan retinoik asit, deride kollajeni arttırarak, selülit görünümünü bir miktar azaltabilir. Bu ajanlar genellikle diğer tedavilere destek olarak kullanılabilir.
Radyofrekans Tedavileri
Radyofrekans tedavileri günümüzde selülitin tedavisinde büyük üstünlük kazanmıştır.
Radyofrekans sistemleri seçilen derinlik ve frekansa bağlı olarak ilgili dokulara ısı enerjisi vererek etkinlik gösterir. Böylece kollajen fibrillerinin sıkılaşmasına, yeni kollajen ve elastin oluşumuna ve yağ hücrelerinin yıkımına yol açar. Radyofrekans cihazları cildi sıkılaştırır, cilt gevşekliğini düzeltir ve selülit ile ilişkili gamzelenmeyi giderebilir.
Ultrason Tedavileri
Ultrason cihazları mekanik ve termal etki ile yağ dokusunu parçalar. Burada kullanılan ultrason; vücut şekillendirme, yağ yakımı ve selülit iyileştirme için kullanılan fokuslu (odaklı) ultrasondur.
Yağ dokusunda gerek ısı, gerek mekanik hasar ile yıkım oluşturur.
Lazer ve LED Işık Tedavileri
External lazer ve LED (light emitting diode ) ışınları vücutta yeni kollajen yapımı veya yağ hücrelerinin lipolizi gibi birçok hücresel fonksiyonu tetikleyebilir. Bu tedaviler diğer yöntemler ile kombine olarakta kullanılabilmektedir.
Kırmızı ışık LED (660 nm) ve infrared (950 nm) ışıklar ile selülit tedavisinde anlamlı iyileşmeler elde edilebilmiştir.
Selülit Mezoterapileri
Lokalize yağ birikimlerini azaltmak, bu alanda mikrosirkülasyonu, lenfatik drenajı arttırmak, antiinflamatuar etkinliği arttırmak amacıyla deri altına çeşitli ürünler (kafein, deoksikolat, fosfatidil kolin, karnitin, organik silisyum) veya bu ürünlerin karışımından oluşan hazır kokteyllerin enjekte edilmesi yoluyla yapılan tedavidir.
Kişinin detaylı değerlendirilmesi sonrası, kişinin ihtiyacına göre genellikle ilk ay haftada 1 kez, sonrasında 2 haftada 1 kez şeklinde tedaviler planlanır.Tedavi süresi ve sayısı kişinin ihtiyacına göre değişkenlik göstermektedir.